7 Tepeli Şehir İstanbul’un Dehlizleri

İstanbul… Adı bile heyecanlandırmaya yetiyor. Tarih kitaplarına sığmayacak kadar eski, onlarca medeniyetin doğup çöktüğü, iki kıtanın buluşma noktası mega şehir İstanbul milyonlara ev sahipliği yapıyor. 16 milyondan fazla insanın yerleşik olarak yaşadığı İstanbul, yıl boyunca hem Türkiye’nin hem de dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerine ev sahipliği yapıyor.

Doğu ve Batı’nın buluşma noktası olan İstanbul’da her köşe başı bakmak da görmek isteyen için şaşırtıcı sürprizlerle dolu. Tarihi dokunuşları her an her yerde hissedebileceğiniz İstanbul’da cazibe noktası tarihi yarımada ya da Eski İstanbul olarak anılan Sultanahmet, Eminönü, Balat, Beyoğlu, Beşiktaş gibi bölgelerdir.

Avrupa yakasında yer alan bu bu ilçelerin popüler olduğu kadar Asya yakasında da Kadıköy, Üsküdar, Beykoz gibi popüler ilçeler yer alıyor. Tarih deseniz var, gece hayatı deseniz var, yeme içme kültürü var… Kısaca gidip de görmek istediğiniz herhangi yerlerden daha da fazlasını tek başına İstanbul’da bulabilirsiniz.

İstanbul’da yaşayıp hayat koşuşturmasından daha İstanbul’un 10’da 1’ini bile keşfetmemiş kişiler olduğuna eminiz. Bu yazımız İstanbul içinden dışından ya da Türkiye içinden dışından fark etmeden herkes için… İstanbul o kadar büyük ki, her detayında kaybolacak, her semtinde günlerce vakit geçirecek kadar hikaye var.

İstanbul’a Uçuyoruz

Dünyanın sayılı metropollerinden olan İstanbul’a ulaşım tahmin ettiğinizden daha kolay. Kolaylıkla uçak bileti bulabilir, hızlı bir şekilde şehrin derin dehlizlerinde kaybolabilirsiniz. İstanbul dışından geliyorsanız, İstanbul uçak bileti bulmak için çok yorulmayacağınıza eminiz. Yapmanız gereken sadece daha uygun bilet bulmaksa uçak bileti satan internet sitelerine İstanbul uçak bileti için bildirim kurmak olacaktır.

Örneğin; İzmir’den geliyorsanız dönüş yolunuzu da aksatmamalısınız. İzmir uçak bileti ayarlamanızı önceden yaparak seyahatinizi kafanız rahat bir şekilde yapmalısınız. İstanbul da İzmir de geleni gideni çok fazla olan şehirlerden olduğu için mutlaka uçak bileti bulursunuz ancak istediğiniz gün ve saate bulamamak gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. O yüzden en iyisi İstanbul uçak bileti işlemlerinizi yaparken aynı zamanda İzmir uçak bileti işlemini de yaparak kendinizi garanti altına alabilirsiniz.

Nereden Başlasak İstanbul?

İstanbul’a İstanbul dışından geliyorsanız Sabiha Gökçen Havalimanı ya da İstanbul Havalimanına iniş yapacaksınız. İstanbul Havalimanı; dünyanın en büyük havalimanı olarak anılmaktadır. Havalimanı 2021 yılında Travel and Leisure Dergisinin “World’s Best Awards 2021” anketinde “Dünyanın En İyi 10 Havalimanı” arasında yer aldı.

Sabiha Gökçen Havalimanına inseniz de İstanbul Havalimanına inseniz de şehir merkezine gelen ring araçlarıyla şehrin belli noktalarına geçebilirsiniz. İstanbul çok büyük toplu taşıma kullanmak istemiyorum diyorsanız havalimanlarından araç kiralayarak bu muhteşem şehri daha kolay şekilde gezebilirsiniz.

Araç kiralama yapmadan önce mutlaka günler öncesinden rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederiz. Her gün binlerce uçağın yüz binlerce yolcu getirdiği havalimanlarında kiralık araç bulmak düşündüğünüzden daha zor olabilir.

İşinizi şansa bırakmayın ve İstanbul uçak bileti işleminizi yaptıktan sonra ulaşım işinizi de kiralamak istediğiniz firmanın internet sitesinden yapacağınız birkaç dakikalık işlemle tamamlayın. Böylelikle üzerinizden büyük bir yük kalkacak, size sadece İstanbul’un tadını çıkarmak kalacak.

Gelmeden önce son bir şey daha yapın ve İstanbul hava durumunu kontrol edin. Yazı ayrı kışı ayrı güzel bu şehirde havalar çok değişken oluyor. Sürprizlerle karşılaşmamak ve gezi planınızı yapmak için hava durumuna göz gezdirmekte fayda var. Ön çalışma yaptığımıza göre İstanbul’u gezmeyi nereden başlamalı sorusuna cevap bulma vakti geldi.

İstanbul Anadolu Yakası

İstanbul Anadolu Yakası, Avrupa yakasına göre daha sakindir. Tabii bu sakinlik sadece Avrupa yakasını kıyasla. İstanbul’un herhangi bir ilçesinde ya da mahallesinde Türkiye’nin herhangi başka bir şehrinde yaşanan koşturmadan daha fazla koşturmaca içinde olan insanlarla karşılaşacağınıza eminiz.

İstanbul’a geldiğinizde şöyle denize nazır harika bir kahvaltı keyfi yapmak istemez misiniz? Bunun için ilk duraklarınız Üsküdar veya Beykoz olmalı. Denize komşu bu semtlerde birbirinden lezzetli kahvaltıları harika manzara eşliğinde yapabilirsiniz.

Kahvaltınızı Beykoz’da yaptıysanız kahvenizi Üsküdar’da içebilirsiniz. O yakada dolaşırken Kuzguncuk’u görmeden geçmemelisiniz. Eski İstanbul mahalle kültürünün yaşadığı çok nadide yerlerden biridir Kuzguncuk. Bir döneme damga vuran Ekmek Teknesi adlı dizinin çekildiği yer olan Kuzguncuk, yine eski İstanbul’a ait bir gelenek olan İstanbul bostanlarının olduğu semtlerden biridir.

Kısaca Asya yada Anadolu yakasında görmeden geçmemeniz gereken yerlerin başında geliyor. Dilerseniz Üsküdar’dan motora binerek direkt Beşiktaş’a geçebilir, günün ikinci yarısını Beşiktaş Çarşı’nın sürprizlerle dolu sokaklarında geçirebilirsiniz. Biraz dinlendikten sonra rotanızı Ortaköy’e veya Taksim’e çevirebilirsiniz. Orası tamamen size kalmış. Anadolu yakası turunuzu Kadıköy, Bostancı ve Moda’yı görmeden sakın tamamlamayın!

İstanbul Avrupa Yakası

İstanbul Avrupa Yakası turuna başlamadan önce tarihi yerleri mi görmek yoksa modern İstanbul’un sokaklarında kaybolmak mı istediğinize karar vermeniz işinizi kolaylaştıracaktır. Onlarca farklı kültürün iç içe geçtiği İstanbul’a çok kısa süre için geldiyseniz her şeyi görmeye zamanınız yetmeyecektir.

Ben tarihi yerleri seviyorum diyorsanız rotanızı hemen tarihi yarımadaya çevirmelisiniz. Bir tarafta Sultanahmet bir tarafta Ayasofya, arkanızda Arkeoloji Müzesi diğer yanınıza Yeraltı Sarnıcı… Görkemli Topkapı Sarayı, gezmeye doyamayacağınız Çemberlitaş…

Kısaca İstanbul’da gezilip görülmesi gereken o kadar çok yer var ki, eğer İstanbul dışından geliyorsanız mutlaka ama mutlaka çok iyi plan yapmalısınız. İstanbul Avrupa Yakasında daha görülmesi gereken Balat, Eminönü, Eyüpsultan, Bakırköy, Sarıyer ve Şişli var!

Bunların hepsinin kendi içinde ayrı ayrı özellikleri var. Eyüpsultan Camii’ye kadar gidip Pierre Loti Tepesine çıkmadan dönmek olmaz. Balat’a gitmişken tarih kokan ara sokaklarında kaybolmadan dönmek olmaz. Şişli’nin koşturmacası içinde görkemli ve lüks sokakları ile Nişantaşı’nda bir tur atmadan olmaz.

Nişantaşı’na gitmişken Harbiye Askeri Müzesini görmeden olmaz. Oraya kadar gitmişken Taksim’e çıkmadan olmaz. Taksim’e gitmişken Beyoğlu’nda gezmeden dönülmez… Daha bunun Galata’sı Karaköy’ü var. Var da var. Kısacası koskoca İstanbul birkaç güne sığmaz…